beyazbereliler

"İki büyük strateji serisi kanlı bir savaş alanında birleşiyor"
Aslen bir Fantezi Rol Yapma oyunu olarak karşımıza çıkan, hatta hala ülkemizin de belirli yerlerinde masa oyunu olarak oynanan Warhammer ile birçoğumuzun tanışması, 2004 yılında Relic Entertainment tarafından geliştirilen Warhammer 40k: Dawn of War ile gerçekleşmiştir. 40k bir yana dursun, Fantastik Warhammer evreni birçok zamana, birçok mekana hatta birçok evrene ev sahipliği yapan kocaman bir ultra-evren aslında. Böyle ifade etsem yanlış olmaz sanırım. İsterseniz viktoryan döneminde bir vampir avcısı olun, isterseniz orta çağda insan avına çıkan bir ork, isterseniz de zamanımızdan çok ötede teknolojik techizatlarla donanmış bir yok edici asker olun. Tamamen size kalmış. Warhammer evreni tüm isteklerinizi eksiksiz olarak karşılayabilen bir evrendir. Warhammer'ın uçsuz bucaksız evreninin çeşitlilikten sonraki en büyük ve en önemli özelliği evrenin sürekli olarak bir savaş temasını konu alıyor oluşu. Zaten ismini okuyan birisi de aksini düşünemezdi. Diğer strateji oyunlarının çoğunda bulunan müttefiklik, siyasi ilişkiler, politika ve benzeri detaylara çok önem vermez Warhammer. Tüm ırklar savaş ister, tüm ırklar savaş alanını kan gölüne çevirmek ister. Her bir ırk kendi inancına ve emeline sahip olduğu için, mutlak galibiyete sahip olabilmek adına kendi ırkınız dışındaki diğer her ırkla sürekli bir savaş halindesinizdir. Yani kıssadan hisse, Warhammer evrenini eşsiz kılan özellikler arasında ırkların da büyük bir yeri var.
Warhammer evreninden tanıdığımız cüceler, yer birimleri ve mancınıklar ile büyük yıkıcı güç sergileyebiliyor.
Şimdi gelelim Total War'a. Creative Assembly tarafından geliştirilen Total War serisi oyun dünyasında 'strateji oyunu' denince akla gelen en önemli serilerden birisi. Sahip olduğu detaylı ve doyurucu oyun mekanikleri ile strateji oyunu seven oyuncuların vazgeçemediği bir seri olan Total War, sürekli farklı temaları, konuları ve ırkları ele alarak oyunculara farklı deneyimleri aynı mekaniklerle yaşatmıştır. Mekaniklerin değişmemesi ve detaylarını koruyor olması oyuncuları cezbeden en önemli özelliklerin başında geliyor. Günümüzde çıkan çoğu oyun için 'bu bir öncekinin aynısı' diyor olabiliriz fakat bu cümleyi bir Total War için kullanamayız, yanlış olur. Creative Assembly bu sefer de farklı bir tema ile biz oyuncuların karşısına çıkıyor ve Warhammer evrenini konuk ediyor. 'Böyle bir şeyi daha önce neden yapmadılar yahu?' diye sorası geliyor insanın. O derece güzel bir birleşim olmuş. İncelemenin başında Warhammer fantezi evreninin nasıl güzel bir ırk çeşitliliğine sahip olduğundan bahsetmiştim. Aslında çıkan önceki Total War oyunlarında da ırk çeşitliliği boldu. Ama genellikle her ırkın asker bakımından özellikleri hemen hemen aynıydı. Kılıçlı asker, oklu asker, atlı asker ve benzeri. Belli başlı bir fark sunamıyordu ırklar. İşte Warhammer burada kendi gücünü kullanarak Total War'a en ihtiyacı olan desteği, ırk desteğini sağlıyor. Oyunda kullanabildiğimiz toplamda 4 ana ırk bulunmakta. İnsanlar, Cüceler, Yeşil Derililer ve Vampir Kontları. Oyunu ön sipariş ettiğiniz veya daha sonradan DLC olarak aldığınız takdirde bir de beşinci ırk olarak Kaos Savaşçıları'na sahip oluyorsunuz. Kendileri Warhammer evreninin belası, bulaşıcı hastalığı olarak bilinirler. Daha sonra çoklu oyuncu maçlarına girdiğinizde Bretonnialı Arthur Şövalyeleri'ni açabiliyorsunuz. Ben oynarken ana hikayeye Vampir Kontları'nı seçerek başladım ve bu çizgiden devam ettim. Oyundaki ırkların sahip olduğu potansiyel güç çeşitliliği gerçekten yadsınamaz derecede iyi seyrediyor. Her bir ırkın kendine has birimleri, techizatları ve özel güçleri var. Warhammer evreninden tanıdığımız cüceler yer birimleri ve mancınıklar ile büyük yıkıcı güç sergileyebiliyor. Aynı şekilde yeşil derililer de çeşitli patlayıcılarla savaş alanının kaderini kökünden değiştirebiliyor. Yine her ırkın ana kahramanları bulunuyor. Tıpkı önceki Total War oyunlarında da olduğu gibi karakterlerin kendilerine has birer kişilikleri ve çeşitli savaş stratejileri var. Hatırlarsanız önceki Total War oyunlarında ordulara birer general atardık ve bu generale kendi özellikleri doğrultusunda orduları yönettirirdik. Total War: Warhammer'da da general yerine kahraman olarak geçiyor bu karakterler ve oyunda ilerledikçe yepyeni kahramanları ordumuza katma şansını yakalıyoruz. Kahraman ve lordlarımız tıpkı eski Total War oyunlarında olduğu gibi yine seviye atlayabiliyor. Atlanan seviyeler ve toplanan ganimetlerle karakterinizi hem fiziksel, hem de mental olarak geliştirebiliyorsunuz. Çünkü Warhammer evreninde büyü de savaşta sıkça başvurulan bir güç kaynağı olarak seyreder. Karakterlerimiz de artık büyü gücüne sahip olduğu için çeşitli büyü şemalarına ve bu şemalara destek çıkan eşyalara erişim sağlıyorlar. Büyü şemalarıyla bu karakterleri istediğiniz biçimde geliştirebiliyor ve farklı özelliklere erişim sağlayıp ordularınıza bu bağlamda çeşitli avantajlar kazandırabiliyorsunuz.
Görsel açıdan Total War: Warhammer, serinin bir önceki oyunu olan Attila'nın üzerine pek bir şey eklemiyor.
Oyunda ilerlerken diğer Total War oyunları ile sürekli olarak kıyaslamalar yapmaya çalıştım ve bazı ince detayları yakalayabildim. Warhammer evreninin savaşmaya dayalı, kompleks detaylardan uzak bir evren olduğundan bahsetmiştim. Önceki Total War oyunlarındaki aşırı detaylı ve karışık sistem Warhammer'da biraz zayıflatılmış. Bu kötü bir şey mi yoksa iyi bir şey mi tartışılır. Warhammer evrenine ayak uydurmak için daha basitleştirilmiş ve 'kodum mu oturturum'cu bir yaklaşım sergilemişler bu kez. Bir yerden sonra kendinizi sadece komut verirken, diğer detaylarla ilgilenmeye gerek duymuyorken buluyorsunuz. Bu tam Warhammer evrenine uygun olmuş fakat Total War serisine biraz ters düşüyor doğrusu. Çünkü Total War oynarken en ufak ayrıntıya bile dikkat etmek istiyor oyuncular. En nihayetinde oyun dünyasının en komplike strateji serilerinden birisi. Yine diğer oyunlardaki gibi diplomasi ve politika da Warhammer'da var fakat ihtiyaç duyar mısınız, işte orası tartışılır. Doğrusu ben pek ihtiyaç duymadım. Sahip olduğum karakter özelliklerim ve ordularımın yeterince yıkıcı oluşu sayesinde 'kendin pişir kendin ye' tarzında sürdürdüm oyunumu. Kimseye ihtiyaç duymadan tek düze bir savaş makinesi halinde. Çoklu oyuncu modu da değişen ırk ve mekanikler sayesinde kendi çapında büyük değişimlere uğramış. Önceki Total War oyunlarında ırkların fazla fantastik mekanikleri olmadığı için stratejiler genellikle belli bir yerden sonra aynılaşmaya başlıyordu. Fazla çeşitlilik olmadığından dolayı genellikle savaşlar kafa kafaya verilirdi. Bu sefer işin içine fazlasıyla fantastik element girdiği için stratejiler de bu yönde büyük değişimlere uğruyor. Dilerseniz tamamı tabanvay birimlerden oluşan bir orduyu sahip olduğunuz uçan birimler sayesinde yerle bir edebiliyor, kolay bir maç kazanabiliyorsunuz. Çoklu oyuncu modu bu tür farklı stratejiler sayesinde oldukça eğlenceli ve doyurucu olmuş. Bu konuda hiçbir kaygınız olmasın. Total War: Warhammer gerçekten istediğiniz çeşitliliği size sunabiliyor. Görsel açıdan Total War: Warhammer, serinin bir önceki oyunu olan Attila'nın üzerine pek bir şey eklemiyor. Zaten olağan haliyle de gayet iyi görsellere sahip olduğu içni Attila'nın üzerine de büyük geliştirmeler yapmalarını beklemiyorduk. Ana görseller dışında menüler ve arayüz de tanıdığımız Total War hissini bizlere rahatlıkla verebiliyor. Son sözlere gelmeden bir de oyunda biz Türk oyuncular için oldukça önemli olan bir detayı sizlerle paylaşayım. Total War: Warhammer tüm arayüzü ve altyazıları Türkçe destekli bir şekilde geldi. Stratejilerinizi ve kendinize has mekaniklerinizi oluştururken bu dil desteğinin bazı terimleri anlama konusunda büyük yardımları olacaktır. Creative Assembly attığı bu adımla bizim gönlümüzü almayı başardı. Son sözlere gelecek olursam; Total War: Warhammer, serinin hayranları için gerçekten güzel ve farklı bir deneyim olmuş. Total War'ın 'somut' dünyasından sıkılıp aynı mekaniklerle fantastik bir evrene dalmak isterseniz Warhammer tam size göre. Çeşitli karakter geliştirme seçenekleri, yeni ırkların sağladığı stratejik değişkenler ve iyi yönde basitleştirilmiş şiddet dolu bir dünya ile Warhammer kılıcı kuşanıp ordulara emir yağdırmanız için sizleri bekliyor.